22 Aralık 2010 Çarşamba

Zaza Nedir?

ZAZA NEDİR? ZAZA TARİHİ 
Zazaca, Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde konuşulmaktadır. Zazaca, özellikle Bingöl, Elazığ, Erzincan, Sivas, Adıyaman, Diyarbakır, Tunceli, Muş, Ardahan, Kars, Batman, Bitlis, Erzurum, Malatya ve Şanlıurfa illerinde kullanılır. Zazaca'nin İran dilleri arasındaki yeri siyasi bir tartışma konusudur.

Zazaca'nin Lehceleri (Mavi: Kuzey Zazaca; Kirmizi: Merkez Zazaca; Lacivert: Guney Zazaca)

Zazaca'nın Sınıflandırılması Üzerine Tartışma
Zazaca'nın İran dilleri arasındaki yeri politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada iki grup vardır. Birinci grup Zazaca'yı bir dil olarak kabul ederken. İkinci grup ise Zazaca'yi Kürtçenin dört lehçesi arasinda saymaktadir. Zazacanın Kürtçe'nin bir lehçesi sayılması, bilimsel temeli olmayan ancak tarihsel koşulların gelişiminden kaynaklanan bir tezdir

Ayrıca, Oskar Mann, Zazaca'yı Hazar Dillerine ve Goranca'ya yakın bir dil olarak kabul ederken, Goranca'yı da Kürt dilinden saymıyor. Kürdolog Celalet Ali Bedirxan da Zazaca'yı KÜrtçe'de saymaz.
Zazaca ve Diğer İran Dilleri (Frankfurt Üniversitesi Tarafından Hazırlanmıştır) [1]
Keza Zülfü Selcan da Zazaca'nın neden Kürtçe ve diğer İrani dillerden farklı olduğunu, "Grammatik der Zaza-Sprache" adlı doktora çalışmasında ayrıntılı işlemiştir. Zazaca'nın Kürtçe'ye dahil olduğuna dair birçok kaynak veya belirleme ve de yaygın görüş varken, dilbilimsel olarak KANITLANMAMIŞTIR.

Zazalar’ın Yaşadığı Coğrafya
Zazalar, nüfusu tahminen 5-6 milyon olan bir halk olarak Doğu-Anadolu’nun Fırat ve Dicle su havzasında yaşarlar. Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Belçika, Fransa, İsveç>>, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde bulunan Zaza sayısı tahminen 300.000’dir. Cambul (Kazakistan) ve Batum (Gürcistan) bölgelerinde de 1944’te Zazalar’ın yaşandığı söylenmektedir. Zazalar’ın nüfusu hakkında kesin bir bilgi mevcut değil, fakat tahminlere göre 3 milyon, bazı tahminlere göre ise 4 ile 6 milyon arasıdır. Sükun ettikleri yer enlem 37,8°- 42° ve boylam 37,8°- 40° arası arasında yer alan bölgede, il olarak Sivas’tan Varto’ya, Tunceli'den Siverek’e kadar uzanır. Ağırlıklı olarak Tunceli, Bingöl, Erzincan, Elazığ, Kuzey-Diyarbakır illerinde yaşarken, Kangal, Zara, Ulaş , İmranlı ,Hafik , Sivas, , Hınıs, Çat, Aşkale (Erzurum), Gerger (Adıyaman), Pötürge ve Arapkir (Malatya), Mutki (Bitlis), Sason (Batman) ilçelerinde de meskendirler. Bunun dışında İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir ve birçok ilçeye göçetmiş Zaza mevcuttur

1) Zazaları bir halk olarak kabul edenlerin argümanları:
Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olarak bilinen bir statüko mevcut. İrani dillerin dilbilim dalı olan İranoloji’ye göre ise Zazaca bir Kürt lehçesi veya dili değil, başlıbaşına bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar’a göre daha üstün olması, Zazalar’ın ve Zazaca’nın varlığı konusunda epey bir dezavantaj oluşturmuştur. Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı-Anadolu’da yaygın olan “Kürt lehçesi” diye bir tanımlama vardır. Fakat özellikle son yıllarda yavaş yavaş açığa çıkan araştırmaların ve dergilerin sayesinde bu görüş değişmektedir.

Zazalar, kendilerini bölgeden bölgeye nasıl adlandırsa adlandırsın, dil ve halk olarak muhakkak kendilerini Kürtler'den farklı görmekte. Özellikle yaşlı ve siyasetten uzak kalmış kesim, Türklüğü de Kürtlüğü de kabullenmez. Zazalar'ın dil ve kimlik sorununun gündeme çok zayıf bir şekilde gelmesi veya hemen hiç anılmaması, kendi başına güçlü bir siyasi ve akademik merkezi örgütlenmeye sahip olmadıklarındandır.
Zazaca ve Zazalar Hakkında (ALINTIDIR) yorumlar:
1.
Olayın gerçeği tarihte gizlidir. Zazalar Türktürler. Zaza boyu, tarihte önemli Türk boylarından biridir. Zazaca ise; uzun tarih sürecinde, özellikle başka dil ve lehçelerin etkisiyle kırılarak, karışarak bugünkü durumunu almıştır. Zazaların ve Zazaca’nın oluşmasında birçok kavimin ve bu kavimlerin kültürleri, dilleri ve inanışlarının birbirinden etkilendiği, harmanlandığı yer olan Deylem/ Daylem bölgesinin büyük payı vardır. Bu oluşum; Medlerin, Perslerin, Türklerin ve Asya’nın, Ortadoğu’nun diğer kavim ve etniklerinin özellikle muhalif öğelerinin en eski tarihlerden beri buraya yerleşmeleri ve zamanla harmanlanmaları sonucunda oluşmuştur. Zazalar ve Zazaca üzerinde bu etkileşimi görmek olasıdır. Zaza Türk topluluğu bu ikinci oluşum durağından sonra göçerek Anadolu’ya, özellikle Anadolu’nun Dersim bölgesine gelerek yerleşmiş ve buradan çevreye dağılmıştır. Esi Türk tarihsel kaynaklarında bu durumu görmek olasıdır. Yeter ki siyasal- ideolojik amacın dışına çıkarak bakalım.
2.
elazığ halkı. ayrıca bingöl den sivasa kadar geniş bir coğrafyada yaşarlar. en büyük aşiretlerinden biri beritandır. beritan aşiretinin bir dönem elazığda aynı isimde oteli vardı.
bir gece bir köyde kendilerine misafir olmuştum. bazen kendi aralarında zazaca konuşuyorlardı ama ne diyorlarsa anlaşılıyordu.
kim bana zazaları soracak olursa kendilerinden hiç kötülük görmedim derim. birine yanlış yaptıklarına ne şahit oldum ne de duydum. töreleri sağlamdır ama her milletten mutlaka 'yönü batıya dönük' çıkabilir.
onlardan güzel anılarla ayrıldım. sıcak insanlar vesselam.

3.
zazalar asla kürt değildir kürt diğenler zaten hiç birşey bilmiyor.Onlar aynen atalarının yaptıklarını yapıyorlar. Kürtlerin ataları ZAZA insanları az olduğundan o ZAZAları da kendinden saymışlardır ZAZAlar çok yenilik yapmışlar ama bu yenilikleri hep kürtlerle paylaşmak istemişler ama kürtler bunları aldatıp kendi yapmışlar diye göster mişler kürtlerin ve araplarında türklere yapmadıkları kalmamış bunlar hyer zaman türkleri arkadan vurmuş. Osmanlı bile zazalara tek güvenmiş opnları kullanarak politika düzenlemiş yani burda vurgulanmak istenen ZAZAların güvenilir oldukğu nu göstermek


4.
Bu konuda pek cok tartısma ya gırdım zaza kutrten tamamen ayrı olup ınsanı mukemmeldır her zaman her yerde farklılıgını hıssetırır bence her zaza kendı dılını ırkını arastırmalı ve tam alamıyla ogrenmelı zaza olupta ben kurdum dıyen cok ınsan gordum ve kesınlıkle ben bunuu kabul etmıyorum eger zaza kurdun bı dalıdır dıyen bırı varsa bı zazayla bı kurdu alsın karsısına ve hıc bısey yapmasın ıkı dk sonra anlıyacaktır tamamen ayrı olduklarını dıcek fazla bısey yok herkes sonunda bunu kabullenecek.... HAYATTA HERSEY DELI KANLI BIR ZAZAYI SEVMEKLE BASLAR.... :))))))
5.
Birincisi zazaca kesinlikle kürtçeden farlıdır. örfü adeti yaşam biçimi herşeyi farklıdır.başlı başına farklı bir kültürdür.diğer toplumlar bizi kürt olarak bilir ama değiliz. bu değildir ki kürtleri sevmiyoruz. biz insanları insan olduğu için seviyoruz. lütfen yannış anlamayın. biliyorum herkes kendini över ama şunu da bilinki ben bin çeşit insan tanıdım kültürlerini gördüm. ama zaza çok farklı bir şey. sev di mi allahına kadar sever.dünyadaki en büyük misafirperverlik zazalara aittir. isterseniz bir zazanın evine misafir olun. hayatta belirli şeyler için yaşarız. EKMEK_NAMUS_ONUR. BU SEÇTİĞİMİZ ÜÇ HEDEFTİR. bunların uğruna ölür ve öldürürüz.eğer bir zazayla arkadaşlık yaparsanız anlarsınız. bu demek değildir ki her zaza iyidir. illaki beş parmağın beşi aynı olamaz. illaki bizim içimizde de kötüler ya da yannış yapanlar çıkmıştır ve çıkacaktırda. ama genel olarak pozitif insanlardır. ben türkünüde gördüm kürdünüde gördüm ingilizini de gördüm rusunu da gördüm.ama tekrar ne olarak doğmak istersin diye bir soru sorulsaydı bu ülkede tekrar zaza olarak derdim.söyliyeceklerim bu kadar. eğer konuşmamda hatam olduysa özür. herkese selamlar
6.
zazalar çok delikanli inatçı çok sertlerdir.ama misafirperver iyilik yapmayısen insanlardır.ben bir d.bakırlı zaza olarak zazaların kürtler le hiç bir benzerligi olmadıgını gördüm
7.
zazalar kürt değil ayrı ve asil bir millettir ayrıca çok inatçıdırlar zaza damarları tuttu mu kimseyi tanımazlar azrail kadar can alıcı olurlar sakin dönemlerinde ise çok efendidirler merttirler dürüsttürler delikanlıdırlar adam satmazlar. bikij paşa çino dedilermi allaahhhhhh kimse zapt edemez(ZAZALAR BUNU İYİ BİLİR) yılmaz güneyde bir zazadır. tüm zazalara selamlar...
8.
Türk topluluğu iken dilini farsçaya vermiş sanıyorum..
9.
ben hasan oral bucak. zazalar türkiyede en başındandır bulunan bir halktır. oysa kürtler buraya ırak iran suriye gibi yerlerden göç etmişlerdir.şu andada dağdan gelip bağdakini kovan konumundalar. zazalar kuzey orta ve dımli olarak ayrılır. dımli güney zazalarıdır bende dımliyim. kürt kürtdür zaza zazadır karıştırılmasın. ve bizi küçümsemeyin zira bizi küçümseyen insanlıktan çıkarlar. bizde insanız bizde her türlü hakka sahibiz. teşekkür ederim ve saygılarımı sunarım (ayrıca biziküçümseyenlere bişey demek istiyorum: bizde insanız. ayrıca zaza inadı çoook kötüdür derler...!)zaza başlı başına zazadır ne türk ne kürttür
10.
kimse alınıp gucenmesın zazalar öz türk aşiretidir. ancak zamanının padişahları bunlar daglı türk. kürtlerın kuyruğu vs.gibi yaklaşımlarla dışlamışlardır.bundan dolayıdırkı zazalarda ister istemez bir kısmı kürtleşmiş dılleri degişime ugramıştır.kürt oldugunu iddaa eden zazalar tarıhıne ihanet etmış olur. gurkan devletı harzemler ve gazne devletının kuruluşunda zazalar vardır tarıhınızı araştırın ozunuze donun
11.
zazalar kürttür..... severim onları... bu kadar inatçı insanlar olamaz... yiğittirler bir de.... delikanlıdırlar.... zazaca da çok güzel, biraz anlıyorum ama tam öğrenemedim ya... tı senino?
12.
zaza bende şunu cağrıştırır devletine ve milletine bağlı bölücü siğniyeti olmayan cağdaş atatürk ilkelerine sağip olduğunu biliyorum şimdiya kadar zaza kardeşlerimde hiç biri bölücülük zihniyetinde görmedim zaza içinde bulunduğu durumda asla devletine ihanet etmemiştir cağdaş türkiyenin bir parcası olmuşlardır her zaman
13.
zazalar kesinlikle kürt degildir yapılan araştırmalarda bunu gösteriyor zazalar her zaman her yerde devletinin vatanının yanında yer aldı kürtler gibi ayrımcılık yada ayrı bir kimlik istemediler ben bir siverek zazası olarak müslümanlığımla türklügümle ve zazalığımla onur ve gurur duydum bu arada bir arkadaş yazmış zazalar alevidir hayır kardeşim tunceli zazaları hariç diger zazalar hepsi gönülden yürekten imanlı sünnidirler
14.
Kesinlikle Kürt değildirler... Zazaların çoğu da Kürt oldukları iddialarına karşı çıkar.Tanıdığım arkadaşlarımdan gözlemlediğime göre de çok milliyetçi insanlar
15.
Zaza'ların aslı türkler'in en savaşçı soyundan gelmektedir.
Osmanlıdan bu yana Kürt'lerin etrafına yerleştirerek onları Türkleştirme politikası ters tepmiştir. ne yazık ki Kürtler nufus olarak daha baskın geldiklerinden türkleştirilememiş. Ters teperek Kürtler asimile edileceğine savaşçı zazalar asimile edilmiş ve Kürtlerin kültürleri etkisi altında kalmışlar ve çoğu insan tarafından Kürt olarak biliniyor. Aslında Türklerin en savaşçı ve gözü kara boyudur.
16.
Zazaca benim konustugum Dildir.Biz Zazalar Kurtlerden ve Turklerden kesinlikle ayri bir halkiz. kokenimiz Iran Hazar denizi civarlarina dayaniyor. Kurtlerden farkli bir dil konustugumuz gibi Kurtceyi'de anlamayiz. Dilimiz Indo-Avrupa Dil grubunun Iran koluna ayittir.
Fransizca'da Baba 'Pere' olarak biliniyor, bunun Zazacada'ki Karsiligi 'Pi'dir Anne 'Fransizca'da 'Mere' iken bizde 'Mayedir yine 'Hayir' derken 'Ni' diriz buda bizim Kurtlerden farkli bir Millet oldugumuza kanittir!
ZAZALAR TÜRK MÜ KÜRT MÜ YOKSA BAŞLI BAŞINA BİR MİLLET Mİ?

Türkiye’deki Kürt milliyetçiliğini savunan siyasi akımlar Zazalar’ın Kürt olduğunu Zazaca’nında Kürtçe’nin bir şivesi olduğunu savunuyorlar. Türkiye’deki Türk Milliyetçiliğini savunan bazı siyasi akımlar ise Zazalar’ın Türk olduğunu, Zazaca’nın da Türkçe’nin bir kolu olduğunu savunuyorlar. Her iki kesimde tarihçilerden ve sosyologlardan bazı referanslar vererek iddialarını güçlendirmeye çalışıyorlar

Zazalar’ın Kürt mü? Türk mü? olduğu şeklindeki etnik yapı tartışması sürerken 1988-89 yıllarında İsveç’te Türkiye’den siyasi nedenlerle yurtdışına çıkan Ebubekir Pamukçu adlı yazar Zazalar’ın ne Türk nede Kürt olmadıklarını onların ayrı bir etnik kimlik olduklarını Zaza oldukları iddiasını çıkardığı dergi (Piya) vekitapta iddia etti.

Bu tartışmalar konusunda bazı bilgiler vermek gerekirse; Davit M. Mac Kenzie; Zazalar’ın bugün yaşadıkları topraklara ne zaman göç ettiklerini bilmediğini ve Medler ile Kürtler arasında bir bağ kurmanın yanlış olduğunu ifade ettiği görülüyor. Polbius ise; Medler’in kuzey komşuları olan Deylemliler’den sözederek, onların bugünkü Zaza’ların ataları olduğunu ifade ediyor.

O. Mann, M. Kenzie, Haddak, Bruinessen, Güran ve Hewrami Zazaları Kürtler’den kararlılıkla ayırmaktadır. Prof. Kojima’da; Zazaca’yı ayrı bir dil olarak sınıflandırmakta hatta bir Kürt dil grubunun bulunmadığını diğer lehçelerinde ayrı bir dil hürriyeti taşıdığını ifade etmektedir.(2) Prof. Dr. Yalçın Küçük ise; Zazaca çokça sanıldığının aksine Kürtçe’nin bir lehçesi değildir. Zazaca Kürtçe dışı kalıyor.” diyor.
Unesco Almanya’da Almanca-Türkçe karışımı oluşan dile ayrı bir dildir diyor. Yani bu dil Almanca’dan ve Türkçe’den oluşsada Almanca’da değildir. Türkçe’de değildir. Ayrı bir dildir. Bu nedenle Zazaca konuşan herkese de Zaza’dır veya Kürttür demek çok nesnel bir tanımlama olmaz.

ZAZALAR HAKKINDA 4 GÖRÜŞ
Birinci Görüş: Zazalar’ın Kürt olduğu
Zazaca’nında tıpkı Goranca, Soranca gibi Kürtçe’nin bir lehçesi olduğudur. Kürt milliyetçiliğini savunanlara göre Zazalar’ın Kürt olmadığını savunmak “Bölücülüktür.” Kürtlere karşı düşmanca bir faaliyet görmek ile aynı anlama gelmektedir.Bu nedenle Zaza olupta ben Kürt değilim Zaza’yım diyenler bunların çok tepkisini çekmektedir.

İkinci Görüş: Zazaların Sadece Zaza olduğu
Zazalar’ın Zaza olduğunu savunmanın tarihi yenidir.Bu ise Zazalık ile ilgili ikinci görüştür.Bunlar Zazalar’ın Kürt olmadığını ayrı bir dilleri olduğunuTürk’te olmadıklarını ayrı bir etnik kimlik ya da milliyet olduğunu bununda adının Zaza halkı olduğu şeklindedir. Kesinlikle Kürt olmadıklarını savunuyorlar. Zazalar’ın tarihi konusunda ise; bir görüş tarihlerini Mezopotamya’da ararken diğer bir görüş tarihlerini İran-Deylem’de aramaktadır.
Üçüncü Görüş: Zazalar Türk olduğu
Zazalık diye ayrı bir etnik kimlik yoktur. Zazalar Kürt’de değildir. Zazalar Türktür. Zazaca ise Orta Asya’daki Türk şivelerinden birisidir. Bu düşünceyi ise Türk Milliyetçiliğini savunan bir grup kişi ve çevre savunmaktadır

Dördüncü Görüş: Zazalar ve Zazaca Karmadır
Kürtler ayrı bir etnik kimliktir. Ama 4-5 parçalıdır. Zazalar Kürt değildir. Zazalar Türk’te değildir. Zazaca ise; Farsça, Arapça, Kürtçe, kısmende Türkçe karışımı karma bir dildir. Bu tür olaylar toplumların tarihinde olağan şeylerdir. Ama Türkiye’de Zazaca konuşan herkes Zaza değildir. Özellikle Alevi-Türkmen Osmanlı döneminde Yavuz-Şah İsmail çatışmasında can güvenliği nedeni ile Zazaca ve Kürtçe konuşulan bölgeye zorunlu ikamette bulunmuş ve geçen 400-450 yıl içinde ana dili yerine Zazaca ve Kürtçe ikame edilmiştir. Bu tarihsel toplumsal olayda AleviTürkmenler’in Zazalaşması ya da Kürtleşmesi olgusu gerçekleşmiştir.

KAYNAKLAR

• Ebubekir Pamukçu, Dersim Ayaklanması 1990 İstanbul
• Ali Kaya, Dersim Tarihi, 1999 İstanbul
• Ali Kaya, Deylem’den Dersime, 2001 İstanbul
• Orhan Türkdoğan, Etnik Sosyoloji 1997 İstanbul
• P.A. Andrews, Türkiye’de Etnik Gruplar 1992 İstanbul
• A. T. Önder, Türkiye’nin Etnik Yapısı 1999 Ankara
• N. Uluğ, Derebeyi veDersim, 2001 Ankara
• Kızıl Yol (Dergi 4 sayı) 1983 Almanya
• Ayre (Dergi) 1986 İsveç
• Piya (Dergi) 1990 İsveç
• Muuzur Çem, Zazaca Gramer, 2003 İstanbul
• Birikim Dergisi, S. 71-72
• H.R. TankutZazalar Üzerine Sosyolojik Tetkikler, 2000, Ankara
• Dr. Suat Akgül, Dersim, 2000, Ankara


ZAZALARIN KÜRT OLMADIĞININ KANITLARI

Zaza dili ile Kürt dili, dil-tarihi bakımından oldugu gibi, fonoloji, morfoloji, cümle kuruluşu ve leksikoloji (kelime hazinesi) düzeyinde de çok farklı bir yapıya sahiptirler. Bu konuda dilbilimciler, dil mukayesesi yaparak dillerin ortak ve ayrı özelliklerini tespit edip, tarihi bakımdan olduğu gibi, şimdiki dilleri de gramer yapısına göre sınıflandırmışlardır.
Iki dil arasındaki ilişkiyi merak edenler, her iki dilin, günlük hayatta ençok konuşulan temel kelimelerden birkaçını bir araya getirip mukayese ederlerse, bunların benzerligini veya ayrılıgını kendileri de kolayca tespit edebilirler. Bunu Zazaca ve Kürtçeye uygularsak, şu misali verebilirim.
Mesela günlük hayatta sık sık kullanılan demek, gelmek, gitmek, yemek, içmek ve istemek fiillerini mukayese edelim:
Zazaca Kürtçe Türkçe Almanca Ingilizce
vatene gotın demek sagen say
amaene hatın gelmek kommen come
şiyaene çuyın gitmek gehen go
werdene xwarın yemek essen eat
sımıtene vexwarın içmek trinken drink
wastene xwastın istemek wollen want

Verilen bu basit örneklerden anlaşılıyor ki, Almanca ile İngilizce arasında bile, ayrı diller olmasına rağmen en azından baştaki fonemleri ortak iken, Zazaca ile Kürtçe arasında böylesi bir benzerlik bile yoktur. Bazıları ise benzerliği göstermek için açıkgözlük yapıp birkaç kelimeyi sıralarken, daha büyük çoğunlukta olan ayrılıklardan ise katiyen bahsetmezler. Halbuki aynı familyada olan dillerin asgari bir ortak kelime sayısına sahip olması gayet normaldir, fakat buna rağmen aynı dil olması için de bir gerekçe sayılamaz. Mesela ev kelimesi Almancada Haus, Ingilizce house ise veya ekmek kelimesi Alm. Brot, Ing. bread ise, bu benzerlikten hareket edip diger birçok gramer ayrılıklarını hesaba katmadan, Almanca ile Ingilizce bir dilin iki lehçesidir, veya Ingilizce Almancanın bir lehçesidir, gibi iddiaların yapılması ne kadar yanlış olursa, aynı şekilde, benzer kelime oyunlarıyla Zazacanın Kürtçenin bir lehçesi olduğunu iddia etmek te o kadar saçmadır.
Mesela ‘el’ kelimesi Zazaca dest, Farsça dast Tsd, Kürtçe dest ise, ‘ekmek’ kelimesi Zazaca ve Kürtçede nan, Farsçada nan Nan ise ve ‘doğru’ kelimesi de Zazaca ve Kürtçede rast, Farsçada rast TsAr şeklinde ortak olmasıyla bile, bu dillerin tek bir dilin lehçesi olduğu söylenemez. Şunu da hatırlatayım ki, eski dönemlerde Kürtçenin Farsçanın bir lehçesi olduğunu yazanlar da olmuştur. Fakat bu, siyasi bir amaca dayanmaktan değil de, diller hakkındaki bilgi eksikliğinden kaynaklanıyordu.
Buna benzer bir mukayeseyi bir de işaret zamirleri arasında yapalım:

İşaret zamirleri :

Zazaca
(Dersim) Kürtçe Farsça
eril nu/no ev in ... bu
yalın dişil na " " "
hal çogul ni " inha ..... bunlar
eril ney vi - bunu
oblik dişil nae ve - bunu
hal çogul nine van - bunları

İşaret zamirlerinin Zazaca, Kürtçe ve Farsça dillerindeki bu karşılaştırmasına dikkatlice bakılırsa, her dilde tamamen ayrı bir sistemin olduğu görülür. Zazacada bütün gramer hallerine göre birer işaret zamiri bulunmasına karşı, Kürtçe ve Farsçada bunlar kaybolmuştur.

Dillerin tarihi bakımdan birbirleriyle olan alakasını göstermek için isterseniz size iranî diller familyasından birkaç dil arasında bir de ufak bir tarihi mukayese örnegi vereyim. Milattan önce 1000-500 yılları döneminden kaldıgı sanılan ve iranî dillerin tarihi kaynagını oluşturan Avestçe (Zerdüşt’ün dili) yazılı metinleri ile Zazaca, Farsça ve Kürtçeyi (Kurmanci) karşılaştıralım:
Avestçe1
mö.1000
Zazaca
(Dersim) Farsça Kürtçe Türkçe
gaman- game gam ... gav adım
naman- name nam ... nav ad
sar.ta- serd sard ... sar soguk
dasa des dah .. deh on
visaiti vist bist .... bist yirmi
v.hrka-2 verg gorg ... gur kurt e.
vastra vas giyah .... geya ot
vaşne- vesan guşna .. bırçi aç
vas- was- xas- .... - xwas- iste-

1 bkz. C. Bartholomae, Altiranisches Wörterbuch
2 Eski Hintçe’de (mö. 1000) v.ka e.

Bu mukayesenin gösterdigi gibi, Avestçe ile olan benzerliginden dolayı Zazaca, Farsça ve Kürtçenin tarihi kökeninin ortak oldugu görülmektetir. Bununla beraber her dilin birbirinden farklı bir gelişme gösterdigi de göze çarpıyor. Mesela 1. ve 2. satıra bakarsak, Avestçenin /-m-/ fonemi Zazaca ve Farsçada eski biçimiyle muhafaza edilmişken, Kürtçede /-v-/ ye dönüşmüştür. 3. satıra bakarsak, eski /-t-/ fonemi Zazaca ve Farsçada /-d-/ ye dönüşürken, Kürtçede tamamen kaybolmuştur. Dikkat çeken önemli bir nokta da, 4. satırda görüldügü gibi, Avestçenin dasa ‘on’ kelimesi Zazacada des biçimiyle aynen kalmasına ragmen, Farsça ve Kürtçede daha farklı gelişmeyle dah [d‰h]/deh şekline girmesidir. Zazaca des : Eski Hintçe dáśa ‘on’ eşitligiyle, demek oluyorki Zazaca, eski iranî dönemden önceki arî dil kademesine kadar uzanan şekli, ki yaklaşık 3000 yıllık bir geçmiş zamanı kapsıyor, öteki dillerin degişmelerine karşı aynen muhafaza etmiştir.
5., 6. ve 7. satırdaki karşılaştırmada ise baştaki Avestçe /v-/[w-] : Eski Hintçe /v-/[v-] fonemi, Zazacada /v-/[v-] şekliyle aynen kalmasına karşı, Farsça ve Kürtçede /gu-/ şeklinde önemli bir degişiklige uğradığı görülüyor.
Sondan 2. satırda ise Avestçenin vaşne ‘aç’ kelimesi Zazacadaki vesan (Dersim), veşan (Varto, Bingöl, vd.) şekliyle, az bir degişiklige ugrarken, Kürtçede bırçi ve Farsçada ise guşna ... . biçimiyle daha büyük degişikliklere ugramıştır. Son satırda ise, dillerde köklü biçimde yerleşik olup konuşmada sık kullanılan ve bu bakımdan çok önemli olan ‘istemek’ fiilinin kökü mukayese ediliyor. Bu fiilin eski kökü Avestçe vas- : Zazaca was- (< was-t-ene) biçimleriyle aynı olmasına karşı (av. /v-/[w- ]), Yeni Farsçanın xas- (< xas-t-an ......) ve Kürtçenin xwas- (< xwast- ın) şekillerine fonolojik bakımdan çok uzak kalıyor. Diger bir ifadeyle, Avestçe ve Zazaca [w- : w-] ile ortak iken, Farsça ve Kürtçe /x- : xw-/ ile ikinci bir ortak gurup oluşturyor. Bütün bunlar yeni dil kademesinde oluşan farklar olmayıp, binlerce yıllık süreçte meydana gelmiş olan tarihi dil farklarıdır. Bu küçük tarihi fonoloji mukayesesinin gösterdiği gibi, Zazaca eski dil özelliklerini, Farsça ve Kürtçeden daha güçlü olarak muhafaza etmiştir. Buna göre her dil kendine göre ayrı bir tarihi değişime uğramıştır. Bununla beraber o dilin bütün lehçelerinin de aynı tarihi gelişimi göstermesi gerekir. Bazı dil gurupları ise, son Farsça- Kürtçe misalinde gösterildigi gibi, tarihi gelişmeleri kısmen ortaklaşa da yapabilirler.
Yukarıdaki dil-tarihi misallerinden anlaşıldığına göre, demekki Zazaca, Farsça ve Kürtçenin farklılıgı, yaklaşık mı. 1000 yılından kalma Avestçe ve Eski Hintçe yazılı metinlerinin belgeledigi gibi, çok eskiye, binlerce
yıllık bir geçmişe dayanıyor. Lehçe iddiacıları, Zazaca ile Kürtçe arasındaki bu tarihi dil farkını lehçe farkı diye göstererek, kesinleşmiş bilimsel tespitleri bilinçli olarak tahrif ediyorlar (bkz. C. Bedirhan, Kürtçe Grameri, §24). Lehçecilerin mantığ ına göre hareket edilirse, yukarıdaki tarihi misalde sekiz kelime Farsça ile Kürtçe de kısmen ortak veya benzerdir (son Tablo):
Farsça : Kürtçe sırasıyla
gam : gav, sard : sar, nam : nav, dah : deh, bist : bist, gurg : gur, giyah : geya, xas-tan : xwas-tın
olduğuna göre, kendilerinin deyimiyle Kürtçe Farsçanın bir lehçesi olmuyor mu?

Kürt Lehçecilerin bilimsel temele dayanmıyan metoduna göre, otuzlu yıllardaki Güneş Dil Teoricilerinin ve yakın döneme kadar diger Türk Lehçecilerinin yaptıgı gibi, siyasi amaçlara kılıf hazırlamak için herhangi bir dili, keyfi şekilde diger bir dilin lehçesi olarak ilan etmek çok kolaydır. Kürt Lehçeciliğini ortaya atan K. A. Bedirhan ve c. Bedirhan’ın (bkz. Hawar Dergisi, 1932, No. 2, s. 9; No. 3, s. 9) konuya bakışının ne kadar basit ve bilime ters düştügü açıkça görülüyor. Yukarıda verilen misaller daha da çogaltılabilir elbette. Ancak, derginin çerçevesini aştıgı için bu konuda şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum. Zazacanın Gramerini yazmaya başlarken bu soruyla karşı karşıya geldim.
Zazaca ile Kürtçenin mukayese edilip ayrı ve ortak yanlarını tespit etme sorunuydu. Gramer kurallarını teker teker mukayese edip biraz ilerleyince, bir de ortaya çıktı ki bu karşılaştırmanın sonucundan nerdeyse tamamen bir dil ayrılıgı ortaya çıkıyor. ortaya çıkacak olan eser de, Zazaca Grameri değil, bir Zazaca-Kürtçe Farkı içerigine sahip bir eser şekline dönüşüyordu ki, benim amacım ise gramer hazırlamaktı. Bunun üzerine mukayeseyi ana konu yapmaktan vazgeçerek, sadece dil tarihini ve bazı çok önemli fonolojik, morfolojik gramer kurallarını karşılaştırmakla sınırılı kalmayı tercih ettim.

Zazaların ve Kürtlerin birbirini anlamamasının sebebi, bir tesadüf olmayıp, işte dillerin yapısındaki bu büyük gramer farkının varoluşuna dayanıyor. Gramer çalışmamda ortaya çıkan sonuçlara göre Zaza Dili ile Kürtçe (Kurmanci) arasındaki en önemli gramer farkı şu kısımlardadır: fonoloji, ismin halleri, bütün zamirler, bütün fiil çekimi, gramatik cinsiyet, morfolojik pasif, bütün şahıs takıları, şentaks (cümle yapısı) vs. Bu gerçeklerin ortaya çıkmasından korkan lehçeciler, lehçe propagandasını ileri sürerken, en ufak bir gramer misali vermekten veya dilbilimcilerin yapmış oldugu somut tespitleri aktarmaktan titizlikle kaçınıyorlar.

Bunlara şunu söylemek gerekir: Siyasi iddialar bilimsel tespitlere dayanmıyorsa, doğru değildir ve er geç yıkılmaya mahkûmdurlar. Bilim siyasetten önce gelir. Bilim siyasete değil, siyasetin bilime uyması gerekir.
Dilbilimi bir gerçegi tespit etmişse, siyasetin buna saygı duyması lazımdır. Siyaset ancak bilime dayanıyorsa sürekli olur ve başarıya ulaşır. Gerçege, dogruya ve haklıdan yana olanların, siyasetteki yanlışları düzelterek bilimsel bir taban üzerine oturtması gerekir. Fakat ne var ki, gerçegi görmek istemeyene göstermek para etmez, dogruyu duymak istemeyene de anlatmak para etmez!

3.2.1 Birçok “lehçe”den ortak bir dil çıkar mı?
Bir kere bunlar, yani Zazaca, Goranca, Kurmancca ve Soranca bir dilin lehçeleri olmayıp, her biri farklı gramer yapısına sahip bağımsız birer dildir. Bu bakımdan ayrı dillerden yeni veya ortak bir dilin suni olarak türetilmesi mümkün değildir. Bu, Kürt milliyetçi ideolojisiyle şartlanmış kişileri inandırmak amacıyla yapılan aldatıcı basit bir propagandadır. Bu propagandaya göre “lehçeler” bir çorba misali birbiriyle karıştırılıp güya yeni ve hepsinin anlayabilecegi bir Kürtçe uydurulur. Pratikte yaptıkları ise Zazacaya, orijinal kelimelerin yerine Kurmancca kelimeler yerleştirip kurmanclaştırmak veya kürtçeleştirmektir. Ancak bu da sonsuz olarak yapılamaz. Yani kelime düzeyinde belli dar bir çerçevede kısmen yapılabilir, fakat geniş çapta olamaz.
Basit bir misalle bir deneme yapalım:

Üç kelimelik kısa bir Zazaca cümlesindeki "mal" "davar" kelimesini
Kurmancca’ya yerleştirip iki ’lehçeyi birleştirme’ye çalışalım:
1.
Zazaca: "Ez son mali". ’Ben davara gidiyorum.’
Kurmancca: "Ez terım mal". ’Ben eve gidiyorum.’
Görüldügü gibi Zazaca bir kelimeyi Kurmanccaya yerleştirdigimizde ortaya yeni bir anlam çıkıyor: davara gidiyorum yerine eve gidiyorum anlamı çıkıyor. Yani birinci dilden bir kelime alıp ikinci dile yerleştirmek, ne yeni bir dil yaratıyor, ne de dilleri birleştiriyor: Tersine anlaşılmaz bir hale koyuyor. Bir de Zazaca son ’gidiyorum’ fiili ile Kurmancca terım ’gidiyorum’ kelimesini degiştirerek ’birleştirmeye’çalışalım:
2.
Zazaca: "Ez sono çe." ’Ben eve gidiyorum.’
Kurmancca: "Ez son mal." ’Ben ev? ....?.’

Bir Kurmanc (Kürt) Ez son mal. cümlesinden hiçbirşey anlayamaz. Yani ’lehçeleri birleştirmek’ le ortak bir cümle çıkmadı, aksine anlamsız bir şekle girdi. Aynı misalde bir de tersine kelime yerlşetirelim: Yani Kurmanccanın terım ’gidiyorum’ kelimesini Zazacadaki son kelimesiyle, yani fiiliyle degiştirirsek şu cümle çıkar:
3.
Kurmancca: *Ez terım mal. ’Ben eve gidiyorum.’
Zazaca: *Ez terım çe. ’Ben ev(e) ...?.’

Böylece ’lehçeleri birleştirmekle’ elde edilen Ez terım çe. cümlesi hiçbir Zazaca konuşmacı tarafından anlaşılmaz. Yukarıda gösterilen üç örnekte bir kere fiil, bir kere de isim iki ’lehçe’de degiştirildi. Şimdi de zamirde bir degiştirme yapalım. Birçok irani dilde 1. tekil şahıs ez veya benzer şeklinde oldugundan Zazaca ve Kurmanccada da ortaktır. Bu bakımdan farklı birini, mesela 1. çoğul sahısı ele alalım: Zazaca ma, Kurmancca em. Şimdi de bunları ’birleştirelim’:
4.
Zazaca: Ma some çe. ’Biz eve gidiyoruz.’
Kurmancca: Em terın mal. ’Biz eve gidiyoruz.’
Zazaca ma yı Kurmancca’daki em ile degiştirirsek
Zazaca: *Em some çe. ’? eve gidiyoruz.’
Kurmancca: *Ma terın mal. ’? eve gidiyor?.’
Burada ne Zazaca, ne de Kurmancca konuşanı suni kurulan cümlelerden birşey anlamaz ve bu sebeple ’lehçe birleştirme’ dilleri anlaşılmaz hale koymaktadır. Görüldügü gibi, bir dilin orijinal kelimelerini atıp yerine keyfi olarak Kumancca (Kürtçe) kelime yerleştirmekle o dillerden ortak yeni bir dil çıkamaz. Bu misal diger birçok kelimeyle de genişletilebilir elbette. Demekki Kürt propagandacılarının öteden beri sürdürdükleri bu iddia bir saçmadır. Asıl amaç ise Zazacayı bu oyalama politikasıyla zayıflatıp, yazma ve konuşma bilincini körelterek imha etmektir. Bu da hain ve kurnaz bir asimilasyon politikasıdır ve onun için herzaman mahkûm edilmelidir.
Bir anektod: Bir gün Almanyadaki bir toplantıda, Duisburg yerel radyosunun Zazaca programcısı Hesen ? Kurmanca’daki "saz kır ’...?’" sözünü taklit ederek konuşmasında .".. saz kerdo ’...?" diye bahsedince Zazaca konuşanlardan kimse anlamadı. Kısa bir sessizlikten sonra
Rewal Rozvera şunu sordu: Mı toa fam nekerd. Kami saze kami kerdo? ’Ben birşey anlamadım.
Kimi kimi yapmış?’
Bunun üzerine salonda büyük bir kahkaha çıkmıştı.

7. Kaynaklar
Agathangelos; Geschichte, Venedik 1862; 5. yy.
Badıllı, Kemal; Türkçe Izahlı Kürtçe Gramer (Kürmançça lehçesi),Ankara 1965.
Bardakçı, Cemal; Alevilik, Bektaşilik, Ahilik, Ankara 1950, (2. baskı).
Bartholomae, Christian; Altiranisches Wörterbuch, Straßburg 1904.
Bedir Khan, Dj. / R. Lescot; Kürtçe Grameri, Istanbul 1992.
Benedictsen, Age Meyer - Arthur Christensen; Les dialectes d’awromanet de Pawe, København 1921.
Büyükkaya, Necmettin; Kalemimden Sayfalar, Stockholm 1993.
Dersimi, Nuri; Dersim, Halep 1952.
Evliya Çelebi; Seyahatname, Istanbul 1896, C.1-4; yeni bas.: Haz.:Z. Danışman, C. 1-17, Istanbul 1969-1970.
Faroqhi, S.; Der Bektaschiorden in Anatolien, Wien 1981; s. 39: Mühimme
Defterleri, A. 26, s. 175.
Gölpınarlı, A.; Mevlanadan sonra Mevlevilik, 1953.
Hawar; Şam 1932, No. 2, 3.
Hübschmann, Heinrich; Die altarmenischen Ortsnamen, Straßburg 1904.
Koriun; Leben des heiligen Mesrop, Venedik 1894; 5. yy.
Lerch, Peter; Forschungen über die Kurden I-II, Petersburg 1857-58.
Mann, Oskar - Karl Hadank; Mundarten der Zaza, Berlin 1932.
Mundarten der Gûran, Berlin 1930, s. 19, dipnot 2.
Minorsky, Vladimir; Islam Ansiklopedisi, Kürtler mad.; Encyklopädie des Islam, Daylam mad. ve A. Ateş, I.A., Deylem mad..
Moses Chorenathsi (Xorenaci); Geschichte Armeniens (bis zum Jahr 440), Venedik 1865; 6. yy.
Paulys Realencyclopädie der classischen Altertumswissenschaft, Stuttgart 1959, Neue Bearbeitung.
Plinius Secundus; C.: Naturkunde (Naturalis Historiae), Buch V, Ed. und Übersetzer: G. Winkler, Darmstadt 19??, lateinisch-deutsch.
Ptolemaeus, Claudius; Geography of Claudius Ptolemy, Ed. and Tranl.
by E. L. Stevenson, New York 1932.
Rich, Cl. J.; Narrative of a residence in Kurdistan, London 1836, vol. 1. Secere Kureşi (Turısmege Seceresi).
Selcan, Zülfü; Grammatik der Zaza-Sprache, Berlin 1998: Wissenschaft & Technik Verlag. (1998 b); Die Entwicklung der Zaza-Sprache, in: Ware, Zeitschrift für Sprache und Kultur der Zaza, Baiersbronn (Deutschland), No. 12 /November, s.152-163.
-- (1996); Zone Zazaki de xete nostene, in: Ware (Baiersbronn), No. 10/Okt., 29-45.
Soane, E. B.; To Mesopotamia and Kurdistan in disguise, London 1912.
Stieler, Adolf; Stieler’s Handatlas, Gotha 1891, 95 Karten, Karten-Nr. 57: Klein-Asien.
Strabo (mö. 64 - ms. 19); Erdbeschreibung, verdeutscht von C. G.
Groskurd, Berlin 1931, deutsch.
Strabo; Geography, Engl. Transl. by H. L. Jones, London MCMLIV
(1954), greek-english.
Stephan(os) von Byzanz (Stephanos Byzantios); Ethnika, Hg.: A. Meineke,
Graz 1958, griechisch.
Şeref Han; Şerefname, 1596 , orijinal Farsça: Petersburg 1880, Türkçe yayın: 1975.
Türkay, Cevdet; Başbakanlık Arşivi Belgelerine göre Osmanlı Imparatorluğ da Oymak ve Aşiretler, Istanbul 1979.

ALINTI: http://ilyas2121.spaces.live.com/?_c11_BlogPart_Bl...



---
XO BISINASI QI ŞAR Jİ TO BISINASO

ZAZAKİ NON U SOLA MA WA...